Seninleyiz Atam
Belgin Elçioğlu,Grafik Saati,
İstanbul-
10 Kasım; Büyük
önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıldönümü. Savaşlardan, açlıktan,
hastalıklardan perişan, yorgun düşmüş bir halkı "millet" yapan büyük bir
insanın ölüm yıldönümü. Kendisini 70. ölüm yıldönümünde saygı, sevgi ve
özlemle andık. Ve şimdi hayat çarkının dişlileri arasında kaybolduğumuz,
damarlarımızdaki asil kanda bulunan o büyük gücü kullanamadığımız
bugünlerde O'nun Gençliğe Hitabesini bir kez daha hatırlamak ve
hatırlatmak isteriz. Hatırlayalım ve üzerinde düşünelim ki, gerçekleri bir
kez daha görelim: Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza
ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en
kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek
isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve
cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde
bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve
şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve
cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir
galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın
kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları
dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün
bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde,
iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde
bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini,
müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü
zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen,
Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret,
damarlarındaki asil kanda mevcuttur! |